22 Ekim 2012 Pazartesi

2009 Yılı Mayıs ve Kasım KPDS Sınavlarında Çıkmış Kelimeler ve Anlamları

2009 Yılı Mayıs ve Kasım KPDS Sınavlarında Çıkmış Kelimeler ve Anlamları

ing trk
abandon terketmek, bırakmak, vazgeçmek
administrators yöneticiler
agricultural tarımsal
allow izin vermek, müsade etmek
alloy alaşım
altogether tamamiyla, bütünüyle
ancient eski, antik
and thus ve böylece
anticipate önceden tahmin etmek
appear ortaya çıkmak, görünmek
application uygulama
arches kemerler
architecture mimari
arrangements düzenlemeler
autonomously bağımsız olarak
back dersteklemek

2010 KPDS de Çıkmış Kelimeler ve Anlamları

2010 KPDS de Çıkmış Kelimeler ve Anlamları

ing trk
a great deal çok
a number of çok
accomplishments başarılar
achieve başarmak
acquired elde etmek, kazanmak
additional ek,ekstra
affordable satın alınabilir
agricultural tarımsal
allow müsade etmel, izin vermek
along boyunca
antiquity antic çağ
appropriate uygun
appropriated kabullenmek
arise -den kaynaklanmak
as far as kadar
as for -e gelince
as well as -nın yanı sıra

2012 KPDS Sorular ve Çözümler


KPDS 2012 MAYIS AÇIKLAMALI ÇÖZÜMLERİ 



REPORTED SPEECH ( DOLAYLI AKTARIM )


REPORTED SPEECH ( DOLAYLI AKTARIM )

1. Introduction : Giriş

Reported Speech yani Rivayet Cümleleri ( aktarma cümleleri ) birisinin söylemiş olduğu bir sözü, bir cümleyi bir başkasına anlatma, aktarma şeklidir.
Bunun iki şekli vardır:
Ya nakledilecek cümleyi söyleyen kişinin ağzından çıkan cümle tırnak ( “…” ) içerisinde aynen nakledilir.
Ali : I am a doctor.
Ali says / said “I am a doctor.”
Ya da tırnaklar kaldırılarak ve bazı değişiklikler yapılarak nakledilir. Burada mühim olan ve izah edilmesi gereken de budur.

Bu durumda, zamirlerin değişimi en vnemli hususlardan biridir. Şunu unutmamak lazım ki, cümleyi nakleden her zaman biz okuyucularız. Cümle içerisinde geçen şahıslar bize göre nasıl değişim gösterir,bunu iyi kavramak lazım.
Ayşe : I want my book from you.
Biz burada Ayşe’nin söylediği cümleyi naklediyoruz. Öyleyse;
Ayşe’ ye göre Bize göre
I She
My Her
You Me, us
Aynı cümleyi Ahmet söylerse;
Ahmet’e göre Bize göre

Gerund and Infinitive Konu Anlatımı



GERUND AND INFINITIVE

1. Introduction : Giriş

İngilizcede iki fiil peşpeşe geldiği zaman çoğunlukla ya iki fiil arasına to gelir veya ikinci fiileing eklenir. Bazı fiillerin peşinden gelen fiillere ise ing eklenmez ve ikisi arasına to da eklenmez. Bir fiilden sonra gelen fiilden önce to gelirse to gelirse buna infinitive with to ( to lu infinitive ), gelmezse infinitive without to ( to suz infinitive ) denir. Eğer fiilden sonra gelen fiileingeklenirse buna da gerunddenir.

2. Verbs followed by an infinitive with “to”

Önce kendilerinden sonra to’lu infinitive alan fiilleri görelim. Bu fiillerin sayısı çoktur. Bunların en çok kullanılanlarını görelim.
to afford : parası yetmek
to appear : görünmek
to attempt : teşebbüs etmek
to claim : iddia etmek
to demand : talep etmek
to determine : karar vermek
to fail : başarısız olmak
to happen : olmak
to hesitate : tereddüt etmek
to hope : ümit etmek
to manage : başarmak
to offer : teklif etmek
to pretend : … gibi davranmak
to promise : söz vermek
to refuse : reddetmek
to seek : aramak
to seem : görünmek
to threaten : tehdit etmek
Örnekler:
He appears to have a lot of money. Çok parası olduğu anlaşılıyor.
They failed to finish the work on time. İşi zamanında bitirmeyi başaramadılar.
He threatened to kill me. Beni öldürmekle tehdit etti.
I refused to talk to him. Onunla konuşmayı reddettim.

20 Ekim 2012 Cumartesi

If clause (type 1, type 2, type 3) Koşul Cümleleri


IF CLAUSES

Türkçe’de “eğer …se” (eğer gelirse …) biçiminde kurulan bu yapı, İngilizce’de birçok biçimde kurulabilir. Okullarda genellikle 3 klasik tipi öğretilir. Bunun dışında bir if clause gören öğrenciler şaşırırlar. Örneğin:
If he didn’t call this morning, then he’s probably away.
Bu sabah aramadıysa o zaman muhtemelen bir yerlere gitmiştir.

If you didn’t study English at school, you won’t understand this book.
Okulda İngilizce öğrenmediysen bu kitabı anlamazsın.

Buradan da anlaşıldığı gibi, if‘li cümleler sadece belli kalıplarda kullanılmaz.

Type 0
Bu tür koşul cümlelerinde cümlenin her iki kısmı da the simple present tense ile kurulur. Daha çok genellemelerde kullanılır. Burada if’in taşıdığı anlam when ya da whenever gibidir:
If you mix yellow and blue, you get green.Sarı ile maviyi karıştırırsan yeşil elde edersin.
Aslında bu cümlenin anlamı, “sarı ile maviyi karıştırdığında yeşil elde edersin.”dir.
If I am tired I go to bed early.Yorgunsam/yorgun olduğumda erken yatarım.
If you pour oil on water it floats.Suya yağ dökers

19 Ekim 2012 Cuma

2011 KPDS'de Çıkmış Kelimeler Listesi ve Anlamları

2011 KPDS'de Çıkmış Kelimeler Listesi ve Anlamları

ing trk
a number of çok
ability yetenek
absorb kabul etmek, içine çekmek
account olay, hikaye
acquire elde etmek
ambitious hırslı
amount miktar
ancestor ata, cet
appreciate takdir etmek, beğenmek
assumption varsayım
attention ilgi, dikkat
average ortalama
based on -e dayalı
benefit from -den fayda sağlamak
benefits faydalar, yararlar
border sınır
break bozmak, yıkmak
brighter daha zeki
budget deficits bütçe açığı
burden yük, sıkıntı
come ortaya çıkmak
compared kıyaslamak
complain şikayet etmek
complete tamamlamak
conclude sonucuna varmak
contrary to -nın aksine
contribute to -e neden olmak, katkıda bulunmak
curb kazımak, dizginlemek (enflasyon)
currency para birimi
debt borç
decade on yıl
declare ilan etmek, açıklamak
discovery keşif
disorder hastalık
distance mesafe
divide bölmek
emerge ortaya çıkmak
encounter karşılaşmak
enterprise girişim, teşebbüs
era çağ, dönem
estimate estimated
even hatta, bile, baya
eventually sonunda
evidence kanıt
exaggerating abartılı
exist var olmak
fluctuation dalgalanma
for instance örneğin
former eski, önceki
get around yayılmak
gross domestic product gayri safi milli hasıla
growth büyüme
honest dürüst
ignore görmezden gelmek
increase artmak, yükselmek
instability istikrarsızlık
intelligence zeka
lead -e yol açmak, -e sebep olmak
long-term uzun vadeli
mock alay etmek
nomadic göçebe
observe gözlemlemek
occur meydana gelmek
occurrence olay, vaka
particularly özellikle
partnership ortaklık
peripheral çevresel
preference tercih
pregnancy hamilelik
previous bir önceki
private özel
promise söz vermek
proportion oran
propose önermek, teklif etmek, söylemek
proximity yakınlık
publish yayınlamak
raise artırmak, yükseltmek
randomly tesadüfen
rate oran
related ilgili, alakalı
relatively nispeten, diğerlerine göre
relocation yer değiştirme
remoteness uzaklık
replicate kopyalamak
required gerekli olan
resemble benzemek
savage yabancı
separate ayırmak
spoil lekelemek, bozmak
spread yayılmak, yaymak
strength güç
struggle çabalamak
substantial önemli derecede, oldukça
tyranny baskı, zulüm
vulnerable hassas, karşı korunmasız
wireless kablosuz