2009 Yılı Mayıs ve Kasım KPDS Sınavlarında Çıkmış Kelimeler ve Anlamları
ing |
trk |
abandon |
terketmek, bırakmak, vazgeçmek |
administrators |
yöneticiler |
agricultural |
tarımsal |
allow |
izin vermek, müsade etmek |
alloy |
alaşım |
altogether |
tamamiyla, bütünüyle |
ancient |
eski, antik |
and thus |
ve böylece |
anticipate |
önceden tahmin etmek |
appear |
ortaya çıkmak, görünmek |
application |
uygulama |
arches |
kemerler |
architecture |
mimari |
arrangements |
düzenlemeler |
autonomously |
bağımsız olarak |
back |
dersteklemek
|
base |
üst |
benign |
iyi |
broad |
geniş |
burden |
ağır yük |
certain |
kesin |
chief |
başlıca, ana |
circumference |
daire çevresi; çember |
coal |
kömür |
collapse |
çöküş |
commerce |
ticaret, alım satım |
commercial treaties |
ticari antlaşmalar |
compete with |
-ile rekaber etmek |
complete |
tamamlamak |
conflict |
çatışma, savaş |
conquest |
fetih |
conquests |
zafer, fetih |
conserving |
muhafaza etmek, korumak |
constructed |
yapmak, inşa etmek, bina
etmek |
construction |
yapım, inşaat |
continental |
kıtasal |
convert |
değiştirmek |
counterattack |
karşı saldırıya geçmek |
cover |
kaplamak |
cross |
haç, artı |
crucial |
önemli |
curved |
eğrilmiş, bükülmüş |
dealt with |
ile ilgilenmek |
decline |
çökmek, duraklamak,
azalmak |
defeat |
yenme, yenilgi, bozguna uğrama |
defeat |
yenme, yenilgi |
delicacy |
incelik, kibarlık, zerafet |
destruction |
yıkım, yok etme |
disappear |
gözdem kaybolmak |
disastrous |
felaket getiren |
distance |
mesafe |
divide |
bölmek, taksim etmek;
bölünmek |
divide |
bölmek, ayırmak |
dome |
kubbe |
emerge |
ortaya çıkmak |
emperor |
imparator |
enclosed to |
kapsamak, içinde bulundurmak |
engaged in |
-ile meşgul olmak |
enslave |
köleleştirmek |
enslaved |
köleleştirmek |
entrench |
yerleşmek |
erode |
yok olmak, aşınmak |
especially |
özellikle |
essential |
gerekli |
estates |
gayrimenkul |
evidence |
kanıt |
evidently |
açıkça, belli ki |
exporting |
ihraç etmek |
extension |
uzantı |
extraterrestrial |
yeryüzüne ait olmayan |
fade |
yok olmak |
fate |
kader |
feature |
özellik |
filled |
ile dolu |
floods |
sel |
framework |
iskelet, karkas |
gain |
kazanmak |
gather |
biraraya gelmek, toplanmak |
grain |
tahıl |
grandeur |
ihtişam, görkem, heybet |
graze |
otlamak; otlatmak |
growth |
büyüme, gelişme |
harmless |
zararsız |
highlight |
vurgulamak, altını çizmek |
huge |
büyük |
impact |
etki |
important |
önemli, ehemmiyetli, mühim |
in turn |
sıra ile; sırasıyla;
nöbetleşe |
industrial |
endüstriyel |
infrastructure |
altyapı |
inhabitants |
(bir yerde) oturan kimse, sakin |
innovation |
yenilik |
interventionist |
müdahaleci, karışan |
invade |
istila etmek |
iron |
demir |
known as |
olarak bilinmek |
known as |
olarak bilinen |
labour |
işçi |
lawful |
yasal, yasalara uygun |
lead |
-e yol açmak, -e neden
olmak |
liquid |
sıvı |
magnificent |
görkemli, ihtişamlı |
malleable |
dövülebilir |
manufacture |
üretim |
manufacture |
üretmek |
maritime |
deniz kıyısında olan |
masonry |
duvarcılık; taşçılık |
mass
producing |
seri üretim |
massive |
büyük, devhasa |
merchants |
tüccarlar |
mighty |
güçlü, kuvvetli |
mullahs |
mollalar |
murderous |
kanlı, ölüm saçan |
obsolete |
kullanılmayan, modası
geçmiş |
obviously |
açıkça |
occasional |
ara sıra meydana gelen |
occur |
meydana gelmek, olmak |
oil revenues |
petrol gelirleri |
opinion |
fikir, düşünce |
overturned |
bozulmak, altüst etmek,
devirmek |
patient |
sabırlı |
permit |
izin vermek |
pillars |
sütunlar, direkler |
port |
liman |
prevent |
önlemek, engellemek |
private |
özel |
proceed |
ilerlemek |
process |
süreç |
profitable |
karlı, kazançlı |
prospect |
ihtimal, olasılık |
prosperity |
zanginlik, refah |
purposes |
amaçlar |
quantities |
miktar |
quarrel |
tartışma |
range |
yelpaze, sıra, dizi |
rapid |
hızlı |
rather than |
-den ziyade |
realignments |
yeniden antlaşma |
rebellion |
isyan |
regarded as |
olarak görmek, olarak
değerlendirmek |
regions |
bölgeler |
regulate |
düzenleme |
relied on |
-e bağlı olmak, -e güvenmek |
rely |
-e bağlı olmak, -e
dayanmak |
replaced with |
ile değişmek |
respect |
saygı |
rest |
-e dayanmak |
result |
-den kaynaklanmak |
revolution |
devrim |
rim |
kenar |
sail |
denizde yolculuk yapmak |
scale |
ölçek |
scale |
büyük ölçüde |
seal |
yetki vermek, mühürlemek |
seize |
ele geçirmek |
shah |
şah |
shape |
biçim, şekil |
shape |
şekillendirmek |
sheep raising |
koyun yetiştiren |
shift |
değişim |
short term |
kısa vadeli |
significant |
önemli |
slavery |
slave -köle, slavery-kölelik |
soil |
toprak |
sophisticated |
karmaşık, çok şey bilen |
sources |
kaynaklar |
sovereigns |
iktidarda olan |
speculation |
spekülasyon |
spring |
-den ortaya çıkan |
square |
kare |
stagnation |
durgunluk |
steadily |
düzenli bir şekilde |
steam |
buhar |
steer |
uzaklaşmak |
strength |
kuvvet, güç |
struggles |
mücadele, çaba , uğraş |
sufficiently |
yeterli bir şekilde |
suspend |
asılı kalmak |
take |
farketmemek, görmezden gelmek |
taxation |
vergilendirme |
term |
adlandırmak, adlandırılan |
the latter |
ikinci kısım |
threats |
tehditler |
through |
aracılığıyla, yardımıyla |
together with |
ile birlikte |
trade |
ticaret |
traditional |
geleneksel |
transform |
dönüştürmek |
transformation |
dönüşüm, değişim |
treaty |
anlaşmalar |
triangular |
üçgen, üçgen biçiminde |
ultimately |
sonunda |
undertake |
üzerine almak, üstlenmek |
undertaken |
üzerine almak |
underway |
yapım aşımasında |
various |
çeşitli |
vast |
büyük |
vast |
çok büyük |
virtually |
hemen hemen, neredeyse |
voyages |
deniz yolculuğu; sefer |
wanders |
-den ayrılmak |
weapons |
silahlar |
westward |
batıya doğru |
whereby |
aracılığıyla, vasıtasıyla |
woolproducing |
yün üreten |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder